İşten Sosyal Uyuma Projesi

Proje ne hakkında?

Bu proje, kadın işletmecilerin, girişimcilerin ve kooperatiflerinin COVID-19 pandemisinin etkileriyle başa çıkmalarına ve işletmelerini güçlendirmelerine destek olmayı, mülteci ve ev sahibi topluluk üyeleri arasındaki iş ilişkilerini güçlendirerek sosyal uyumu ve topluluklar arası/topluluk içi dayanışmayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Proje, Japonya Hükümeti tarafından 1,1 milyon ABD Doları bütçe ile finanse edilmekte, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile iş birliği içinde yürütülmektedir.

Kadın girişimcilere ve kadın kooperatiflerine odaklanan proje, ticarileşme, üretim ve satış süreçlerini güçlendirmeye yönelik iki ana bileşenden oluşmaktadır:

  • Kişiye özel iş geliştirme hizmetleri desteği ile COVID-19'un işletmeler ve kadın kooperatifleri üzerindeki etkilerini hafifletmek,
  • Girişimcilik desteği yoluyla Suriyelilerin ve ev sahibi topluluk üyelerinin istihdam olanaklarına erişimini artırmak.

Mevcut durum neydi?

Türkiye, 2014'ten bu yana dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmakla kalmamış, aynı zamanda dünya çapındaki mülteci politikası tartışması ve uygulaması için de bir model olmuştur. 2020 itibariyle, geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 3,6 milyonu aşmıştır ve bu sayının %46'sını kadınlar ve kız çocukları oluşturmaktadır. 2016 yılında Türkiye, geçici koruma altındaki Suriyelilere ve Uluslararası Koruma Başvuru Sahiplerine çalışma izni ve yasal istihdama erişim hakkı vermiştir. Uluslararası toplum, Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat’ta vurgulanan sorumluluk paylaşımı ilkesine uygun olarak orta/uzun vadeli çaba gösteren Türkiye'yi desteklemek için de kaynak ayırmıştır. Bununla birlikte, özellikle COVID-19 pandemisi bugüne kadar kaydedilen ilerlemenin çoğunu tersine çevirdikten sonra, bu kadar çok sayıda mülteci için kendi kendine yeterliliği kolaylaştırmak orta ve uzun vadede bile zorlu bir mücadele olmaya devam etmektedir. COVID-19, göçmenlerin ve mültecilerin yüzde 82'sinin işlerini ve gelirlerini kaybetmesine neden olmuştur.

Son araştırmalar, Türkiye'deki kadınların erkeklere göre pandemi nedeniyle daha ciddi istihdam kaybına uğradığını göstermektedir. COVID-19'un negatif sosyo-ekonomik etkilerinin yanı sıra başlıca zorluklar, özel sektör aktörleriyle yapılan kapsamlı istişareler ve anketler yoluyla ortaya çıkarılmıştır. Bu zorluklar, Türkçe dil becerileri, e-ticaret becerileri, istihdam ve girişimcilikle ilgili yasal çerçeveler hakkındaki bilgi eksikliğini kapsamaktadır. COVID-19 salgını sırasında satışlarını/ihracatlarını sürdürmek için e-ticaret platformları gibi uzaktan çalışmalarını sağlayacak dijital araçlara ve altyapıya sahip olmadıkları için Suriyelilere ait şirketlerdeki dijitalleşme eksikliği, uzaktan çalışma, satış ve tedarik zincirleri açısından ticari operasyonlarına zarar vermiştir.

Proje, yukarıda bahsi geçen sorunlara yanıt olarak, pandeminin neden olduğu artan sosyal gerilimler ve ortaya çıkan sosyo-ekonomik problemleri çözmek için geliştirilmektedir. Proje, sosyo-kültürel farklılıkları, topluluklar arasında sosyal mesafenin artmasını, dil engellerini, sosyal kabulün azalmasını, iş rekabetini, güvenlik kaygılarını, mevcut hizmetlere ilişkin yanlış algılamalar ve yanlış bilgilendirmeleri ve de hizmetler ve yardımlar üzerindeki baskıları Türkiye'de sosyal uyumu etkileyen faktörler olarak ele almaktadır.

Misyonumuz nedir?

Proje, özellikle kadınlara odaklanarak, COVID-19 pandemisinin iş fikirlerini gerçekleştirme konusunda mevcut kooperatifler ve girişimciler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için iş geliştirme hizmetleri ve hibeler aracılığıyla mültecilerin ve ev sahibi topluluk üyelerinin kendi kendine yeterliliklerini artırmayı amaçlamaktadır.

Kurumlar arası ve kurum içi dayanışmayı ve sosyal uyumu geliştirmek için, proje bu yaklaşımı izleyecek, mülteci ve ev sahibi toplulukları hedefleyecek ve iş amacı ile bir araya getirecektir. sosyal uyumu teşvik etmek için;

  • Tercümanlık hizmetleri ile dil engelinin olduğu durumlarda engelin ortadan kaldırılması ve ayrıca Türkçe dil eğitimine ihtiyacı olanların yönlendirilmesi ve takibinin yapılması,
  • Suriyelilerin kadın kooperatiflerine dahil edilmesi fırsatlarının araştırılması,
  • Proje faaliyetleri sırasında mülteci ve ev sahibi topluluklar arasındaki etkileşimi ve iş birliğini artırmak için elverişli bir ortam yaratılması gibi önlemler alınması beklenmektedir.

Nasıl çalışıyoruz?

Proje, Suriyeliler ve ev sahibi topluluk üyeleri arasındaki kadın girişimcileri, Suriyeliler ve/veya ev sahibi topluluk üyelerinden oluşan kadın kooperatiflerini, Suriyeliler ve ev sahibi topluluk üyeleri tarafından yönetilen mevcut KOBİ'leri veya özellikle COVID-19 salgını sonrasındaki yeni iş ortamında geçim faaliyetlerini desteklemek üzere kurulmuş olan Suriyeli ve Türk ortak girişimlerini hedefleyecektir.  Proje, bu hedef grupları destekleyerek girişimcilik yoluyla yeni istihdam yaratılmasını, mevcut işletmelerin ve kooperatiflerin pandemi döneminde sürdürülebilirliğini destekleyecek ve ihtiyaca yönelik iş geliştirme hizmetleri ile işlerini büyütmelerine yardımcı olacaktır.

Proje, UNDP'nin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi kilit ulusal/merkezi hükümet kurumları ve yerel paydaşlarla uzun süreli ve yakın ortaklığı üzerine inşa edilecektir. Proje, aynı zamanda geniş bir kooperatif ağına sahip Bölgesel Kalkınma Ajansları ile kadınlar, Suriyeli girişimciler ve KOBİ'lerle çalışan yerel kurumlar, STK'lar, Sanayi ve Ticaret Odaları ve belediyelerle iş birliği doğrultusunda faaliyet gösterecektir.

Türkiye projeden nasıl faydalanacak?

  • Yararlanıcılar, COVID-19'dan etkilenen satış kanallarını iyileştirmek ve yeniden yapılandırmak için iş geliştirme hizmetleri desteğinden faydalanacaktır.
  • Kadın kooperatifleri COVID-19'un etkilerini hafifletmek için teknik danışmanlık yoluyla desteklenecektir.
  • İşletmeler ve/veya kooperatifler büyük firmaların, perakendecilerin veya imalat sanayinde faaliyet gösteren şirketlerin tedarik zincirlerine entegre edilecektir.
  • Ticarileştirilecek yerel ürünlerin belirlenmesine yönelik kavramsal ve eylem çerçevesini içeren yol haritası raporu oluşturulacaktır.
  • Geleneksel/yerel ürünlerin stoklanması ve üreticilere yönlendirilmesi yoluyla ticarileştirilmesini sağlamak için çevrimiçi bir platform (web sitesi) geliştirilecektir.
  • Sağlam bir iş planına sahip, önceden seçilmiş kadın girişimciler için (her biri 2 hafta sürecek) iş geliştirme kampları düzenlenecektir.
  • İş geliştirme kamplarının başarıyla tamamlanmasının ardından, seçilen kadın girişimciler için proje süresi boyunca kişiye özel iş geliştirme hizmetleri sağlanacaktır.
  • Kişiye özel iş geliştirme hizmetleri, Türkiye'de iş yapma, danışmanlık, pazarlama, e-ticaret, yerel, bölgesel ve uluslararası tedarik zincirlerine entegrasyon vb. konularında hukuki ve mali danışmanlık hizmetlerini kapsayacaktır.
  • İşyeri tescil ücreti, makine ve teçhizat, hammadde, yeni personel alımı, prototip oluşturma, pazarlama, e-ticaret platformlarına üyelik, çalışma izni ücretleri, laboratuvar ve test hizmetleri, standardizasyon, fuarlara katılım gibi ücretlerin karşılanması için hibe sağlanacaktır.
  • Hibeler, girişimciler tarafından geliştirilen ve uygulanan iş planı doğrultusunda ve çıktılara dayalı olarak sağlanacaktır.
  • Girişimcilerin büyük tedarik zincirlerine ve/veya e-ticaret platformlarına entegrasyonunu desteklemek için büyük perakendeciler, e-ticaret platformları, büyük şirketler, imalat sanayiindeki şirketler ile ağ oluşturma etkinlikleri ve ikili toplantılar düzenlenecektir.