Kovid-19 Krizine Yanıt ve Dayanıklılık

 

Proje ne hakkında?

Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen COVID-19 Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Projesi, UNDP'nin COVID-19 sağlık, insani ve kalkınma krizine küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde hızla geliştirdiği entegre müdahalesinin bir parçasıdır ve Türkiye Hükümeti'nin ve diğer kalkınma ortaklarının çabalarını tamamlar niteliktedir. Ayrıca proje, Türkiye’ye özgü ihtiyaçlarla tamamen uyumludur. COVID-19 krizine yanıt verme konusundaki bu çabalar, tüm ortakların ve karar vericilerin 2030'a doğru yani düze çıkmanın ötesine dört ana alanda bakmalarına yardımcı olacaktır: Yönetişim, sosyal koruma, yeşil ekonomi ve dijital yıkım

 

Mevcut durum nedir?

Türkiye, ilk pozitif COVID-19 vakasını 11 Mart 2020'de bildirdi. Pandemiye yanıt veren diğer ülkelere benzer şekilde, Türkiye'deki pozitif vaka sayısı ülke çapında gerçekleştirilen testlerin sayısındaki artışla birlikte her gün arttı. 29 Haziran 2021 itibarıyla vaka sayısı 5.420.156, ölüm sayısı 49.687’dir.

Türkiye'deki 10.000 Suriyeli işletme de dahil olmak üzere işletmelerin geçici olarak kapatılması, ücretlerin düşürülmesi yoluyla işsizliğe ve gelir kaybına neden olmakta ve toplumun tüm kesimlerini etkilemektedir.

UNDP’nin COVID-19 krizine yanıtı hem BM Sosyo-ekonomik Müdahale Çerçevesi hem de WHO tarafından yönetilen Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı ile tutarlıdır. UNDP, Türkiye'deki mevcut faaliyetlerini en dezavantajlı gruplara odaklanarak tüm müdahale alanlarında yeniden tasarlamaktadır. UNDP aynı zamanda BM’nin orta ve uzun vadeli sosyo-ekonomik etkilere yönelik yanıtında yönlendirici rol üstlenmekte hem de Türkiye'deki Suriyeli mültecileri ve ev sahibi toplulukları desteklemek için UNHCR ile birlikte 3RP-Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı-Türkiye bölümünü koordine etmektedir.

UNDP'nin özel sektör ile olan sağlam ortaklıkları ve Hedefler için İş Dünyası (B4G) Platformu, pandeminin etkilerine karşı özel sektörün ihtiyaçlarını desteklemek için hızlı bir yanıt vermeyi mümkün kılmıştır ve bu kapsamda Suriyelilere ait işletmeler de dahil olmak üzere COVID-19'un Türkiye'deki mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeleri nasıl etkilediğini anlamak amacıyla anketler yapılmıştır.

Ankete göre, yerel işletmelerin%62'si "büyük ölçüde etkilendiklerini" söylerken, bu oran Suriyelilerin sahip olduğu işletmeler için%65’tir. Şirketlerin yarısından fazlasının iş hacmi yerel işletmelerde%50'den fazla azalırken, bu oran Suriyelilerin sahip olduğu işletmeler için%70'tir. Suriyelilerin sahip olduğu işletmelerin %60'ı, Nisan 2020'den sonra işlerini sürdüremeyeceklerini ve işletmelerini kapatmak zorunda kalacaklarını, bunun da 455 çalışanın işini kaybetmesine neden olacağını belirtmiştir. KOBİ'lerin nüfusun en etkilenebilir kesimlerini istihdam ettiği ve bu krizden en fazla etkilendiği aşikardır. Geçim kaynakları fırsatlarına, kamu hizmetlerine ve COVID-19'un koruyucu önlemlerine ilişkin bilgilere sınırlı erişime sahip oldukları için COVID-19'un Türkiye'deki 4 milyon mülteci üzerindeki sosyo-ekonomik etkileri, ciddi şekilde gözlemlenmektedir.

Krizde acil bir eylem olarak, Sağlık Bakanlığı tarafından, bilim adamları ve tıp doktorlarından oluşan, doğrudan Bakan'a rapor veren ve sağlıkla ilgili konularda karar vermenin ve tavsiyede bulunmanın merkezinde yer alan bir Bilim Komitesi kurulmuştur.

Yoğun tıbbi ihtiyacın artmasıyla tıbbi atıklarda da artış olmuştur. UNDP Türkiye tarafından Mayıs 2020'de UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi (IICPSD) ile iş birliği içinde yapılan bir araştırmaya göre, artan atık hacmi sterilizasyon ünitelerinde sınırlama, saklama, geçici depolama, taşıma gibi zorlukları da beraberinde getirmiştir. Anket aynı zamanda atık yönetimi uygulayıcılarının COVID-19'dan ciddi şekilde etkilendiğini ve bu etkinin 2021'in sonuna kadar devam edeceğini göstermektedir.

 

Misyonumuz nedir?

Proje; COVID-19'un etkilerine ve ulusal ve yerel düzeydeki paydaşlarla istişare halinde belirlenen ihtiyaçlara yanıt olarak, teknolojik dönüşüm için firmaları desteklemeyi hızlandırmayı ve daha kapsayıcı, sürdürülebilir ve iklim dostu iş modellerine yönelik yatırımları gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Bunun için ülkenin kalkınma önceliklerine ve özellikle yeşil büyüme ile Suriye krizine yanıt ve dayanıklılığa odaklanarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşılması için UNDP’nin kamu kurumları, B4G Platformu aracılığıyla özel sektör ve yerel otoritelerle halihazırdaki iş birliği ve ortaklıklarına dayanılarak hareket edilecektir. UNDP’nin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye'nin kalkınma ihtiyaçlarına aşağıdan yukarıya bir yaklaşımla yanıt vermek amacıyla kurulan Kalkınma Ajansları ile uzun süredir devam eden ortaklığı, projenin ilgili çıktılarına ulaşılmasını sağlayacaktır.

Kalkınma Ajansları ile daha derin iş birliği, UNDP'nin kalkınmaya dayalı kriz yönetimine yanıt verme çabalarını ilerletmek ve KOBİ'lerin düze çıkmalarına yönelik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kamu-özel sektör ortaklıklarını desteklemek için çok önemli bir rol oynayacaktır. Proje aynı zamanda, BM sosyo-ekonomik müdahale stratejisi ve Japonya Hükümeti'nin özellikle insan güvenliği ve/veya insani kalkınma bağına odaklanana öncelikleriyle tam uyumludur. Projeyle hak temelli, cinsiyete duyarlı, mültecileri kapsayıcı ve düşük karbonlu bir ekonomiye yönelik COVID-19 krizine yanıt ve düze çıkma için kamu ve özel sektörün ortak şekilde harekete geçirilmesi planlanmaktadır.

 

Nasıl yapıyoruz?

Proje; COVID-19’un etkileriyle hazırlık, yanıt ve düze çıkma aşamaları yoluyla ve sağlık sisteminin güçlendirilmesi, kapsayıcı ve bütünleşik kriz yönetimi ve yanıtı, COVID-19’un insan hakları ve sosyo-ekonomik etkilerinin ele alınması çıktılarının altında yer alan aktiviteler aracılığıyla mücadele edecektir.

1- Sağlık Sisteminin Güçlendirilmesi: Proje; Sağlık Bakanlığı’nın krize yanıt çabalarını desteklemek amacıyla gerekli sağlık ekipmanlarının satın alınmasını ve tıbbi atık yönetimi konusundaki ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacaktır. Belirlenecek bölgelerde bu faaliyetler pilot olarak gerçekleştirilecektir. Edinilen deneyimlerin ve model olabilecek iyi uygulamaların yerel düzeyde belediyeler, merkezi düzeyde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yönetilen Türkiye’de tıbbi atık yönetim sisteminin işlevselliğine katkı yapması sağlanacaktır. Ayrıca halka açık yerlere gerekli sağlık ekipmanları koyulacaktır.

2- Kapsayıcı ve Bütünleşik Kriz Yönetimi ve Yanıtı: Proje; planlama, koordinasyon ve kriz yönetimi için ulusal ve alt ulusal kapasiteleri destekleyecek ve bu kapsamda COVID-19 krizinden en çok etkilenen tekstil, lojistik, gıda, makine ve otomotiv sektörlerinin bölgesel düzeyde 25 adet kırılgan sektör analiz raporları ve kılavuzlarını geliştirmek için Kalkınma Ajansları ile birlikte çalışılacaktır. Ayrıca, kırılgan sektörlerin ticari faaliyetlerinin devamlılığını desteklemek ve krizlerde tedarik zincirindeki aksamaları önlemek için kırılgan sektörlerdeki işletmeler için pazar analizi yapılacaktır. Bu çıktı; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve seçilecek Kalkınma Ajansları ile birlikte gerçekleştirilecektir.

Buna ek olarak, kırılgan sektörlerde faaliyet gösteren 1.000 KOBİ’ye kapasitelerini geliştirmek için teknik destek ve 30 KOBİ’ye birebir iş danışmanlığı sağlanacaktır. Bu; entegre ve uyumlaştırılmış yerel salgınlara (pandemilere) ve afetlere dayanıklılık destek sistemi, dayanıklılığa yönelik risk bilgisine dayalı, kapsayıcı ve cinsiyete duyarlı yaklaşımı temel alacaktır. Aynı zamanda UNDP; B4G platformu aracılığıyla özel sektör ortakları ve yerel özel sektör federasyonlarıyla iş birliği içinde pazar temelli rehberlik sağlayacak ve kritik sektörleri üretim kapasitelerini küresel olarak talep duyulan kişisel koruyucu ekipman (KKE) ve BİT ürünleri gibi diğer ilgili malların üretimi yönünde değiştirmeleri için destekleyecektir.

UNDP'nin Suriye Krizine Yanıt ve Dayanıklılık programına verdiği mevcut desteğin tamamlayıcısı olarak, salgın nedeniyle geleneksel sektörler hızla küçülürken yaşamsal bir ihtiyaç olarak Suriyelilerin sahip olduğu işletmelerin dijital geçim kaynakları fırsatlarını geliştirmeye yönelik özel ihtiyaçları da dikkate alınacaktır. Proje; mülteciler için eğitim ve mentorluk programları ve finansal destek paketleri aracılığıyla dijital iletişim araçları, pazarlama uygulamaları, satış kanalı geliştirme ve işletmeler için sosyal medya araçlarını yönetme gibi Suriyelilerin sahip oldukları işletmelerin dijital yeteneklerini artırmaya ve online serbest çalışma platformu oluşturmaya odaklanacaktır.

Kalkınma Ajansları, KOBİ'lerin güçlendirilmesine yönelik yerel mekanizmaları kolaylaştıracaktır. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA), Kalkınma Ajansları arasındaki faaliyetlerin koordinasyonundan sorumlu olmak üzere Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiştir.

B4G platformu ortağı gönüllülük temelli özel sektör kuruluşları (TÜSİAD ve TÜRKONFED) aracılığıyla ve Ticaret / Sanayi Odaları, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB), Türkiye Makine İmalatçıları Derneği (MİB) ve Yatırım Destek Ofisleri (YDO) ile yakın ilişki kurarak Özel sektör ortaklıkları sağlanacaktır. Suriyeli nüfusa yönelik faaliyetlerle ilgili olarak UNDP, Suriye Krizine Yanıt programında girişimciliği destekleyen ve ana ortağı olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü ve Çalışma, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü ile çalışmalarına devam edecektir.

3- COVID-19’un İnsan Hakları ve Sosyo-Ekonomik Etkilerinin Ele Alınması: Proje, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu olarak düşük karbonlu, kapsayıcı ve hak temelli bir ekonomiye geçiş için kamu kurumlarına ve özel sektöre Daha İyiyi İnşa Etme (BBB) türü destek sağlamayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, kamu ve kamu dışı kurumlara ekonomik düze çıkma politikalarına bir dayanıklılık merceği ile bakılması için rehberlik edecektir.

UNDP Türkiye, Suriye krizine yanıt olarak yerel topluluklar ve ekonomilerdeki kapasitelerin artırılması için Japonya Hükümeti ile çalışma deneyiminden yararlanacak ve Aralık 2019’da Japonya-Türkiye Afet Risk Azaltımı İş Birliği. 1. Yıllık Toplantısı'nda kararlaştırıldığı üzere Türkiye ile Japonya arasındaki iş birliği doğrultusunda faaliyet gösterecektir.

Bu projedeki tüm müdahaleler insan merkezlidir, bütünleşiktir, konuya özeldir ve krize yanıt odağında çok boyutludur. Proje; kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum ve yerel topluluklar dahil olmak üzere tüm kilit aktörlerle tek bir kuruluş gibi hizmet verme ilkesi altında çalışacaktır.

Türkiye nasıl faydalanacak?

Proje, ülkeye özgü ihtiyaçları dikkate alarak Türkiye’nin COVID-19 krizine yanıt ve dayanıklılığı konusundaki çabalarını destekleyecektir. İnsani gelişme ve insan güvenliği bağlantısı ile bu proje, insan hakları ilkelerine dayalı olarak erken düze çıkma ve sosyal uyum için ulusal ve yerel kapasiteleri güçlendirecek ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının temel ilkesi olarak kimseyi geride bırakmayacaktır.

 

Bu kapsamda bugüne kadar aşağıdaki faaliyetler gerçekleştirilmiştir:

  • Testlerin yapılması için 14 adet gerçek zamanlı PCR cihazı ile 66.000 kit aşı hazırlama ekipmanı temin edilerek Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Laboratuvarına teslim edilmiştir.
  • Accelerator Lab Türkiye ile belediyelere, kamusal alanlara ve hastanelere atık ekipman desteği gibi tıbbi atık yönetimi faaliyetleri uygulanmaya başlanmıştır.
  • Tıbbi atık yönetimi kapsamında kesici-delici alet kutuları teslim edilmiştir. Satın alım süreçleri tamamlanan konteyner ve tıbbi atık poşetlerinin ilgili hastanelere ve belediyelere teslim süreçleri Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecektir. Tıbbi atık ayrıştırma için teknik kılavuzun ilk taslağı tamamlanmıştır. Ayrıca, İstanbul Uluslararası Özel Sektör Merkezi (IICPSD) ile iş birliği içinde tıbbi atık yönetimi sektörü raporu hazırlanmıştır. Tıbbi atıkların ayrıştırılması ve yönetim süreçlerine ilişkin eğitim materyalleri de tamamlanmak üzeredir.
  • Kalkınma Ajanslarının risk azaltma ve afet sonrası iyileştirme politikaları ve süreçlerine ilişkin kapasitelerini geliştirmek ve KOBİ’lerin krizin çevresel etkilerine yanıt verme konusunda dijital kapasitelerini güçlendirmek amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile UNDP Türkiye arasında Mutabakat Zaptı (MoU) imzalanmıştır. Bu iş birliğine dayalı olarak Bakanlık ve Kalkınma Ajansları, RFF (Dijital Way) Projesi’ni hayata geçirmektedir.
  • Tekstil, lojistik, gıda, makine ve otomotiv sektörlerine ilişkin 25 Bölge Bazlı Kırılgan Sektör Analiz Raporları ve Kılavuzları hazırlanmıştır. Bu sektörlerin iş sürekliliğini desteklemeyi ve krizlerde tedarik zinciri aksamalarını önlemeyi amaçlayan Yeni Pazar Analizi ve Ürün Uzayı Analizi Raporları da tamamlanmıştır. Tüm bu raporların tanıtımı Sanayi ve Teknoloji Bakanı’nın katıldığı çevrimiçi etkinlikle gerçekleştirilmiştir.
  • Ayrıca COVID-19’un lojistik, makine, tekstil, gıda, otomotiv sektörlerine etkileri ve yeni Pazar analizleri üzerine 6 webinar gerçekleştirilmiştir.
  • Kırılgan sektörlerdeki 1.000 KOBİ’ye eğitim programı uygulanmış, 30 KOBİ’ye ise birebir iş danışmanlığı hizmeti verilmiştir. KOBİ’lere yönelik sektör bazlı 59, ISO sertifikalı 22 eğitim olmak üzere toplam 81 adet çevrimiçi eğitim düzenlenmiştir ve bunlara 2.000 kişi katılım sağlamıştır.
  • Kalkınma Ajansları ve Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’ndeki 150 uzmana afet risk yönetiminin temelini içeren 8 modüllük dayanıklılık, uyum, risk yönetimi ve hazırlık eğitimleri verilmiştir. Türünün ilk örneği olan Can Güvenliği, İş Sürekliliği ve Ekonomik İyileşme Konulu bir Araç Kiti hazırlanmıştır.
  • Kişisel Koruyucu Ekipman (KKE) üreticisi 10 KOBİ’ye ihracat ve ticaret, pazarlama ve iş geliştirme ile finans konularında danışmanlık hizmeti verilmiş, birebir danışmanlığın yanı sıra ilgili alanlarda 3 ayrı webinar gerçekleştirilmiştir. Danışmanlık hizmetlerinden alınan dersler ve KKE üretiminin temellerini içeren bir kılavuz ise geliştirilmektedir.
  • Suriyelilere ait işletmelerin dijitalleşme aşamasını desteklemek için 5 çevrimiçi eğitim geliştirilmiştir. Eğitimlerde; Dijital Pazarlama Uygulamaları, Dijital İletişim Araçları, İşletmeler için Sosyal Medya Araçlarını Yönetme, Dijital Satış Kanalı Geliştirme, Türkiye’de COVID-19 Salgını Sırasında KOBİ’lere Devlet Müdahalesi ve Destek konuları ele alınmıştır. Tüm bu eğitimler artık çevrimiçi olarak da erişilebilir durumdadır.
  • 171 Suriyeli işletme, dijital altyapı hibelerinden (sınırsız internet erişimi, e-posta gönderimi ve en az 6 ay süreyle bulut tabanlı iş yönetimi araçları hibesi) yararlanmıştır. Ayrıca Suriyeli KOBİ’lere mini kurtarma hibeleri sağlanmıştır (50 kadın girişimci bu hibelerden yararlanmıştır).
  • Suriyeli KOBİ’lerin dijitalleşmesi faaliyetleri kapsamında Suriyeli ve Türk kadın girişimcilerin bir araya geldiği ve işletmelerini girişimcilik ekosisteminden katılımcılara tanıtma fırsatı bulduğu Demo Day etkinliği düzenlenmiştir. Demo Day’e kadınların öncülüğünde çalışan 11 şirket ve kooperatif katılmıştır.
  • UNDP Türkiye ve UNDP Bangladeş, dijital çalışmalara yeni bir toplumsal yaklaşım geliştirmek için Migrant Nation’ın teknik desteğiyle “Dükkan: Serbest Çalışma Platformu”nu kurmuştur. 23 serbest çalışan ve bir müşteri test uygulaması için platforma kayıtlarını gerçekleştirmiştir. Dükkan platformu Dünya Mülteciler Günü’nde duyurulmuştur.
  • UNDP-ILO Eylem Çerçevesi kapsamında, COVID-19’un Ne Eğitimde Ne İstihdamda olan gençler üzerindeki etkilerine ilişkin 2 çevrimiçi atölye çalışması ve 5 Instagram canlı yayını düzenlenmiştir. Ayrıca “Gençlik İçin Umut Forumu” gerçekleştirilmiş ve Gençlik için Umut Bildirisi açıklanmıştır.
  • 3.074 Ne Eğitimde Ne İstihdamda olan genç, kırılgan sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanan e-ticaret, dış ticaret ve sosyal medya pazarlaması konularındaki eğitimlere katılmıştır. İlk aşama eğitimlerde yüksek performans gösteren 166 genç, kırılgan sektörlerde yaygın olarak kullanılan dijital programlara odaklanarak tasarlanmış 2. Aşama eğitime kabul edilmiştir.
  • UNDP ve Japonya İnovasyon Ağı tarafından ortaklaşa yürütülen ve küresel bir platform olan SKA Bütünsel İnovasyon Platformu (SHIP) ile olası iş birliği alanlarını tartışmak, diyalog/istişare alanlarını geliştirmek üzere Japonya Uluslararası İş Birliği Bankası ile teknik toplantılar düzenlenmiştir. JICA ile iletişim ve iş birlikleri devam etmektedir.
  • IICPSD (İstanbul Uluslararası Kalkınmada Özel Sektör Merkezi) ve USHAS ile iş birliği içinde KKE üretiminde uluslararası standartlar ve küresel pazar analizlerine ilişkin bilgilerin de yer aldığı “COVID-19 ile Mücadelede Kişisel Koruyucu Ekipmanların Yerli Üretimi için Çıkarılan Dersler, Stratejiler, Literatür Taraması, Deneyimler ve Türkiye’den Vaka İncelemesi: USHAŞ” kılavuzu hazırlanmıştır.
  • Türkiye, Küresel COVID-19 Özel Sektör Fonu’nun belirlediği dört pilot ülkeden biri olarak seçilmiştir ve proje faaliyetleri kapsamında bu ortaklıktan yararlanılacaktır.
  • Uluslararası bir ekonomist tarafından Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda düşük karbonlu, kapsayıcı ve hak temelli bir ekonomiye ilişkin politika dokümanı hazırlanmıştır.

Ayrıntılı bilgi için temel çıktılar broşürünü indirebilirsiniz.