Kentsel Sosyal İnovasyon: Kendi kendine organize olan topluluklar

28 November 2022
Fotoğraf: Roof Co-living Arşivi

Yaklaşık 5 yıl önce, İstanbul’da şehrin atıl kalmış çeperlerine yerleşmiş mülteci topluluklar ile çalışıyordum. Pencereleri karton ile kaplanmış, duvardaki deliklerin plastik plakalarla kapatıldığı bir mahalle düşünün. Gözünüzde, sokağa atılmış bir kanepenin üzerinde zıplayan çocuklar, hemen ardında bir çöp yığını ve biraz ilerisinde küçük bir avlu ve artık malzemelerle yapılmış derme çatma bir oturma alanı canlandırın. Bu derme çatma oturma alanı bir müddet sonra bir kütüphaneye, kadınlar için toplanma mekanına ve çocuklar için sanat atölyesine dönüştü. Gözden uzak kent mekanlarında, zaman içinde kentin içinde kendi kendine yetebilen belirli sosyal ağlar, özgün finansal mekanizmalar kurulur. Çalışmak zorunda olan bekar annelerin işe giderken çocuklarına vardiyalı çalışan diğer kadınların bakması, evdeki belirli eksiklerin takas usulü ile tamamlanması topluluğun ihtiyaçlarına yönelik güçlü bir dayanışmanın ürünüdür. Burada, kentsel sosyal inovasyon, kendi kendine yetmek zorunda kalmış, görece kentin geri kalanı ile eşit fırsatlara sahip olmayan bölgelerde tabandan başlayan bir hareket olarak karşımıza çıkar. Özellikle İstanbul gibi mega kentlerde bu hiç de benzersiz bir örnek sayılmaz.

İnovasyon ve sosyal inovasyon son 10 yılda popülerleşmiş kavramlar olmanın yanında, anlaşılamayan pek çok yöne sahiplerdir. Türkiye’de inovasyona dair geleneksel iş yapış biçimlerini reddeden ya da uzun süre sadece toplumun bir kesimi tarafından kullanılabilen ürün ve servis odaklı girişimler olduğuna dair genel bir algı var. Bu denkleme “kent” de dahil olduğunda, kent, sosyal ve inovasyon ilişkisi çoğu zaman muğlak, kavramların birbiri içerisinde kaybolduğu havalı bir terime dönüşüyor.

Kentleri, Park’ın tanımında olduğu gibi "sosyal laboratuvarlar" olarak ya da Sassen’in dediği gibi bağlantıları küresel şehirlerden oluşan bir ticaret ve finans zincirleri ağı olarak düşünebiliriz. Bununla birlikte, “yaşayan organizmalar” olarak ele alınan kentler, uzun zamandır yenilik ve yaratıcılıkla ilişkilendiriliyor.

Bu anlamda kent, ağ kurmaya olanak tanıyan, üretimin ve yaratıcı fikirlerin bir araya geldiği, finansal ve sosyal fırsatlar barındıran yenilikler merkezi olarak görülür. [1] Yüksek teknoloji sanayisinin geliştirildiği ve kar amaçlı girişimlerin kentte denendiği ve “sosyal”in bir deneme yatağı olduğu projelerden, resmi kurum ve kuruluşlar aracılığı ile devletin liderlik ettiği “sosyal”in tek yönlü bir hizmet alanı olduğu uygulamalara kadar kentsel sosyal inovasyon farklı ilişkilenme ve örgütlenme biçimlerini doğuruyor. [2]

Kentsel sosyal inovasyonun kentte ekonomik olarak daha zengin bölgelerde bulunan kaynakların ve bağlantıların yoksul mahallelere göre kentsel sosyal inovasyon için daha fazla kapasiteye sahip olduğu iddia edilir. Oysa yazımın başında bahsettiğim hikayede olduğu gibi, topluluk tabanlı yaklaşımlarda kentsel sosyal inovasyon “eş zamanlı olarak sosyal ihtiyaçları karşılayan ve sosyal destek ağları oluşturan yeni fikirler” olarak tanımlanır.

Kent, aynı anda ihtiyaçlara hitap eden ve güçlendirmeyi teşvik eden dayanışma ve eylem biçimleri için mekan sağlar.

Sosyal inovasyona bu perspektiften bakınca, farklı kentsel bağlamlarda, topluluk bankalarından tahliye karşıtı kampanyalara kadar dayanışma alanları; topluluk bahçelerinden enerji kooperatiflerine kadar ekolojik girişimler; sosyal finanstan tüketici kooperatiflerine kadar alternatif ekonomiler ve terk edilmiş alanların özerk yönetimi de dahil olmak üzere pek çok özgün çözüm ile karşılaştım. Bunlardan bazıları Kuzguncuk Bostanı gibi bir hareket olarak başlayan, Roof Co-living gibi topluluk temelli, ya da Çiğdemim Derneği örneğinde olduğu gibi mahalle sakinlerinin bir araya gelerek kurduğu 25 yılı aşkın devam eden örgütlenme biçimleri olarak kentsel yenilik yapıyorlar. İlginç bir şekilde, kentsel inovasyon fikirleri WhatsApp ya da Ayrancı Ahalisi Facebook grubunda olduğu gibi bir kısmı sadece sosyal medya kanalları ile 1000’in üzerinde kişinin katılım sağladığı platformlarda ortaya çıkabiliyor. Bu topluluklar belirli kentsel bağlamlarda çalışsalar da hepsi hizmet sağlamanın veya kaynakları artırmanın yeni yollarını bularak yenilik yapıyorlar.

 

Kuzguncuk Bostanı

Kaynak: http://bit.ly/3Ev8NTM

Kuzguncuk Bostanı Arşivi, 01.09.2021

İstanbul’da Boğaz’a nazır ve Üsküdar’ın nadide mahallelerinden birinde bulunan Kuzguncuk Bostanı, 2014 yılından itibaren Üsküdar Belediyesi tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralandı.  Kuzguncuk Bostanı ya da diğer adı ile İlya’nın Bostanı, Kuzguncuk halkının nefes aldığı, sosyalleştiği, akşamları sinema izledikleri, özel günlerini kutladıkları bir yaşam alanı. Bostanda, hobi bahçeleri, meyve bahçeleri, tarım alanları, mesire alanı, amfi alanı, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanı, tıbbi, aromatik bitki alanları, basketbol sahası bulunuyor. Hafta sonları kalabalıklaşan Kuzguncuk Bostanı’nda geleneksel Hıdırellez kutlamaları başta olmak üzere birçok özel gün ve etkinlik de yapılıyor. Yaklaşık 100 küçük parsele ayrılan bostanda mevsimine göre meyve ve sebze dikimi yapılıyor. Bu parseli kimin ekeceği o yıl çekilen kura ile belirleniyor. [3] [4]

 

Çiğdemim Derneği

Kaynak: http://bit.ly/3tQkYWp

Çiğdemim Derneği Arşivi, 01.10.2021

1996 yılında kurulmuş olan Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği (Çiğdemim Derneği) Çiğdem Mahallesi sakinlerinin sosyal, kültürel, fiziksel ve zihinsel açıdan gelişmesine katkı sağlayacak ve yaşam kalitesini yükseltecek hizmetleri, gönüllülük ve katılımcılık esasıyla sunmak amacıyla faaliyetler gerçekleştiren bir dernek. Derneğin temel amaçları mahallenin çağdaş kent gereklerine uygun altyapı ve çevre düzenlemelerine yardımcı olmak, bu konularda belediyelerle ve resmi kuruluşlarla iş birliği yapmak. Mahallenin ihtiyacı olan eğitim, sağlık ve spor tesislerinin tespit edilmesi ve bir an önce yapılmasının sağlanması, mahallede mevcut olan eğitim, spor ve sağlık tesislerinin bakım, onarım ve korunmalarına yardımcı olmak ve etkin bir şekilde kullanılmalarını sağlamak. Mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarına yönelik kurslar açmak, bu konuda çalışanlara yardımcı olmak, kültürel, sosyal ve sportif etkinlikler düzenlemek, mahalle sakinlerinin tanışmalarını, birlikte vakit geçirmelerini sağlayarak dayanışmayı artıracak etkinlikler düzenlemek derneğin faaliyetleri arasında. [5]

Kendi kendine organize olabilen toplulukların kentsel sosyal inovasyon anlamında diğer inovasyon anlayışlarından bir farkı var: Sadece aktörlerin ve mekanların yelpazesi çeşitlenmekle kalmıyor, ihtiyaçların niteliği de kentin mevcudiyetini değiştiriyor. “Kentsel” burada belirli türde yenilikçi mekanlar değil, aynı anda hem uzamsal (bahçelerden terk edilmiş binalara kadar) hem de politik (tahliye karşıtı, alternatif ekonomiler veya siyasi oluşumlar) bir müşterek olarak şekilleniyor.

Bir şehirde ortaya çıkan kentsel sosyal inovasyon türleri, kısmen kentsel politik ekonomi ve politikanın doğasına bağlı. Kentsel, sosyal ve inovasyonun bu farklı ifadeleri, bize kentteki farklı grupların yenilikçi çözümler için farklı rotalar izleyebildiğini ve kentsel sosyal inovasyonun şehirdeki rolünü, nasıl ortaya çıktığını ve ilişkilenme biçimlerini gösteriyor.


 [1] (2022). Retrieved 19 September 2022, from https://www.futureofcities.city/pdf/full/Future%20of%20Cities%20Report%202017.pdf

[2] Colin McFarlane, Paul Langley, Joe Painter, Sue Lewis & Antonis Vradis (2021) Interrogating ‘urban social innovation’: relationality and urban change in Berlin, Urban Geography, DOI: 10.1080/02723638.2021.2003586

[3] (2022). Retrieved from https://www.uskudar.bel.tr/tr/main/news/uskudarda-nefes-aldiran-bir-bostan/1941

[4] (2022). Retrieved from https://cokgezenadam.com/kuzguncuk-bostani-istanbul-gezilecek-yerler/

[5] (2022). Retrieved from http://www.cigdemim.org.tr/?page_id=303